Saatler çoktan 12 'yi geçti, güzel kız evine döndü, arabası bal kabağına, cam pabucu ise...yo hayır masal henüz bitmedi.
Baştan başlıyoruz. Saatler 12'yi geçti mevsimlerden sonbahar, aylardan ise eylül oldu ,esas kız mesut, esas oğlan bahtiyar oldu.
Nasıl bir aydı ki bu eylül isminden ağır bir duyguyu taşıyordu üzerinde, hüznü .
Dedim ya masal böyle değil.En azından benim için artık değil.
Eylül mutluluğumdur benim. En büyük sevinçleri yaşadığım aydır.
Beni yıllarca hüzne sürükleyen bu ay meğer ne kadar da masummuş. Ne kadar efsunlu ne kadar alımlıymış. Öyle ki yağmurlarını, serinliğini iple çekiyorum artık.
Yaprakların teker teker süzülerek bize veda edişi artık içimi acıtmıyor. Ağaçların o süsünden uzak , olgunluğa bürünmüş hallerini daha net görüyorum çünkü.
Sonra gülümsemek de hasıl olabilir yüzlerde, ne çok sallanmıştık o ağacın dallarında. İşte tam şu kalın gövdeli olanında...
Ne çok serinlemiştik şu kısa olanın altında mesela,bak gülümsüyor o da sana :)
Sonra ne çok dertleşmiştik onlarla en çok da yalnız anlarımızda.
Eylül, dedim ya seviyorum seni, beni adın bile mutlu ediyor .
Kim bilir bu ay başka ne güzelliklere gebedir de şimdilik bilmiyoruz.
İşte böyle ...
müzik şahane ...
YanıtlaSililk defa dinledim ama çok güzel
buarada takipteyim banada beklerim
Teşekkür ederim,oğlunuz ve hobileriniz hakkında yazılarınızı merakla bekliyorum :)
Silbir evgeny hayranı olarak yazıyla çok uyumlu bir müzik olmuş:)
YanıtlaSileylül en sevdiğim mevsimdir benim!!